Ramazan ayı, müslümanlar için manevi bir derinliğe sahip olan ve toplumsal değerlerin yeniden canlandığı bir dönemdir. Siirt kentinde ise iftar sofraları, bu dönemin en önemli geleneklerinden bir tanesidir. Yemek hazırlığı, ailelerin bir araya gelmesi ve dayanışmanın pekişmesi açısından büyük bir anlam taşır. İftar sofrası, sadece yemeklerin sunulduğu bir yer olmaktan öte, geleneklerin yaşatıldığı, kültürel mirasın aktarıldığı bir alan haline gelir. Siirt'in zengin mutfak kültürü, bu iftar sofralarını daha da özel kılar. Yöresel lezzetler, aile bireyleriyle paylaşılarak birlikteliği artırır. Oturulan sofra, sevgi ve saygının en güzel göstergesini sergiler. Siirt’teki iftar hazırlıkları, yalnızca bir öğün hazırlamanın ötesinde, bir araya gelmenin güzelliğini de yansıtır.
Siirt'teki iftar geleneği, kendine has özellikleri barındıran derin bir kültürdür. İftar, akşam güneşinin batmasıyla başlar ve yudum yudum içilen çeşitli içeceklerle açılır. Genellikle hurma veya zeytin ile ilk lokmalar alınır. Bu adetin gerisinde, gün boyunca sahurda başlayan oruçla birlikte, vücudu tatlandırmak ve açlığı hissettirmemek amacı vardır. Siirtli aileler, iftar hazırlıkları sırasında mutlaka yerel malzemeler kullanmayı tercih eder. Patlıcan, biber, kabak gibi sebzeler; yöresel etler ve hamur işleri, her sofranın vazgeçilmezleri arasında yer alır.
Söz konusu olan gelenekler, yalnızca yemek pişirmekle sınırlı değildir. Ramazan ayının ruhunu yansıtan aktiviteler de vardır. Aileler, akşam iftarına doğru bir araya gelir. Eğlenceli söyleşiler, anılar ve esprili anektodlar eşliğinde iftar yapılır. Siirt halkı, misafirperverliği ile de bilinir. Zamanla iftar davetleri de yaygınlaşır. Komşular, akrabalar birbirlerini davet ederek sevinçlerini paylaşır. Bu durum, toplumsal bağların güçlenmesine önemli bir katkı sağlar.
Siirt mutfağı, zengin ve çeşitli yemek kültürü ile tanınır. Yöresel lezzetler, Ramazan ayında iftar sofralarında sıkça yer alır. Siirt köftesi, döner kebap, analıkızlı gibi yemekler, hem lezzetleriyle hem de sunumlarıyla öne çıkar. Siirt köftesi, ince bulgur ve kıymanın harmanlanmasıyla hazırlanırken, bu tarifin sırrı kesinlikle baharatlardadır. Soğuk-sıcak iken ikram edilen köfte, genellikle yoğurt ile servis edilir.
Döner kebap, özellikle ıslah edilmiş kuzu etinin kullanılmasıyla yapılır. Başka kebap türlerinden farklı oluşu, kendi özel baharatlarıyla zenginleştirilmesidir. Aile sofralarında göze hitap eden bu tabak, misafirler için de vazgeçilmez bir lezzettir. Bununla birlikte, Siirt’teki yemek kültürü içerisinde tatlılar da önem teşkil eder. Kadayıf dolması ve fıstıklı baklava, iftar sonrası sunulan ikramların başında gelir. Bu lezzetler, tatlı krizlerinde insanların gönlünü almaktadır.
Ramazan ayının ruhu, ailelerin birlikte sofrada buluşması ile daha da derinleşir. Aile, her ne amaçla olursa olsun sofraya otururken, bir ve beraber olma hissini pekiştirir. Sofra, ortak bir yaşam alanı yaratır ve aile bireylerinin bir araya gelmesine olanak tanır. Oruca açlık hissetmeden başlamanın getirdiği mutlulukla, data bir arada olmak, yemeklerin tadına varmak keyiflidir.
Ramazan ayı, yalnızca ibadet odaklı değil, sosyal dayanışmanın da ön planda olduğu bir dönemdir. Birlik, bu aylarda en çok hissedilen duygulardan biridir. İnsanlar, dostlarına, komşularına veya çeşitli yardım kuruluşlarına destek vermek için seferber olur. İftar saatlerinde, zenginler ve ihtiyaç sahipleri aynı sofrada buluşma imkanı bulur. Kazanç paylaşmanın verdiği huzur, sevgi ve saygıyı artırır.
Siirt’te iftar sofraları, toplumsal dayanışmayı göstermek adına önemli bir örnek oluşturur. Gıda yardımları, iftar dağıtımları ve hayırseverlik etkinlikleri, toplumsal bağların güçlenmesine yardımcı olur. İnsanlar, birbirine destek olmanın huzurunu hisseder. Bu birlik ile toplumda barış ve dayanışma sağlanır. İftarını açanlar, birlikte yenilen yemeklerin tadını çıkararak dostluklarını pekiştirir.
Siirt'teki Ramazan kültürü, yalnızca yemeklerden ibaret değildir. Yemekler, aile bağlarını pekiştirir, anıların yaşatılmasına yardımcı olur. İftar sofraları, insanların bir araya geldiği, birlikte olmanın mutluluğunu paylaştığı yerdir. Bu gelenek, yıllar geçtikçe gelecek nesillere aktarılacak bir miras olarak değer taşır.